22 Kasım 2009 Pazar

KaHvaLTı


Annemin arkadaşlarıyla kahvaltı yaptık. Selim ve Güneş de ordaydı. Kucaktan kucağa gezdim durdum. Çok eğlenceli bir gündü. Kahvaltıdan sonra Koşuyolu Validebağ korusuna gittik. Açık havayı görünce uyuyuverdim hemen.

20 Kasım 2009 Cuma

Demir kankanın ziyareti



Demir kanka ve annesi bize geldiler. Kankanın annesi pazartesi günü işe başlıyomuş. Kanka ve annesiyle gezme tozmalarımız bitti. Ühhüüü :( Anneler çalışmasın, kuzularının yanında dursun istiyoruz.
Kanka bize geldiğinde başta biraz cool takıldı. Sonra benim kıpraşık hallerime dayanamadı ve cool tavırlar gitti. Kankayı güldüremicem diye korktum bi ara. Serildi battaniyenin üstüne, kollarını açtı, mayıştı kaldı. Sanırım yorulmuş yolda gelirken. Sonra bize alıştı ve çok eğlendik.
Annem yine güzel fotoğraflar çekti. Kanka ve annesi de güzel poz verdiler.

19 Kasım 2009 Perşembe

ben ne zaman yemek yicem?


Bizimkiler ne zaman yemek yemeye başlasa yaygara koparıp babamın kucağında masaya kuruluyorum. En sevdiğim şey masaya vurarak müzik yapmak. Babam bana darbuka alacakmış. Darbuka ne bilmiyorum ama güzel bişiidir heralde.

Neyse ben darbuka marbuka anlamam. Annemin sütü muhteşem ama biraz şu yediklerinden de verseler iyi olurdu. İnsafsızlar, karşımda yemek yiyolar ama bişii verdikleri yok. Yakında bu tabakları ele geçirip dağıtıcam ortalığı.

17 Kasım 2009 Salı

Banyo keyfi


Banyo yapmayı zaten seviyodum ama bu zımbırtıyla daha zevkli hale geldi. Küvetin içine bişii koydular, kuruldum içine. Ooooh değmeyin keyfime :)

15 Kasım 2009 Pazar

Seçil & Timur


Seçil ve Timur evlendiğinde ben daha miniminnacık olduğum için düğünlerine gidememiştim. Onlar beni görmeye geldiler. Biraz kısa kaldılar ama tekrar gelmeye söz verdiler. Ben de onların evine gidicem.

14 Kasım 2009 Cumartesi

iyi ki doğdun AdA :)

İlk kez bir doğumgünü partisine katıldım. Mutlu yıllar Ada! Ada kocaman olmuş, 3 yaşında. Ben daha 1 bile diilim. Ben de doğumgünümün böyle eğlenceli olmasını istiyorum. Bütün arkadaşlarım gelsin, oynayalım coşalım :) Can kanka da doğumgünündeydi. Şimdilik birlikte takılamıyoruz ama o günler de gelecek. Ortalığı dağıtıcaz.

Babamın arkadaşı Özlem ve kızı Zeynep'le tanıştım. Zeynep çok tatlı. Beni çok sevdiler, ben de onları çok sevdim.

12 Kasım 2009 Perşembe

Demir kankayla anneleri rezil etme günü :)

Bugün Demir kanka ve annesiyle buluştuk. Annemler bizi uyutup Palladium'da sakin sakin yemek yiyip dedikodu yapmayı planlıyordu fakat kanka ve ben planlara çomak soktuk. Yemek yemesine yediler ama sükuneti bozma görevini başarıyla yerine getirdik. Bir kanka yaygara yaptı bir ben. Bir ara kankayla birlikte hangimiz daha çok bağırabiliriz diye yarıştık. Sonunda annelerin kucağında biraz sakinleştik. Annelerin kucağı pusetten daha rahat napalım :)

Fotolar fırtına öncesi sessizlik anlarında çekildi:

10 Kasım 2009 Salı

parkta bir gün

Annanem ve dedem nihayet tatilden döndüler. Geçen hafta bize geldiklerinde görüşmüştük. Bu kez biz onlara gittik. Sonra da parka gittik, yuppiiii :) Parkı çok seviyorum.

Yine dayanamadım ve uyuyakaldım.

Uyanınca dedemin kucağına atladım.

Kedileri sevdik dokunmadan.

Çok güzel bir gündü. Çok eğlendim.

Eve dönünce teyzemle oynadık. Abaküs diye bişii gösterdi bana, çok sevdim.

9 Kasım 2009 Pazartesi

Banu & Gürkan - İlke & Muharrem

Bu akşam beni görmeye gelen misafirlerimiz vardı. Önce Banu ve Gürkan geldi. Gürkan'ın kucağında bir mayıştım bir mayıştım sormayın. Çok rahat bi göbeği var. Mayışa mayışa göbeğinin şeklini aldım :)

Sonra İlke ve Muharrem geldiler. Birlikte hatıra fotoğrafı çektirdik. Ben Gürkan'ın kucağından inmek istemedim hiç. Bana bayıldılar. Ben de onları çok sevdim. Bi daha gelin lütfen.

annemle mışıl mışıl

8 Kasım 2009 Pazar

yeniden YaZ geldi... yoo gelmedi biz gittik :)

Bugün hava çok güzeldi. Kışın havalar ısınınca buna pastırma yazı deniyormuş. Bir yaz günü misali, mis gibiydi hava...
Sabah bizimkilerle dışarda kahvaltı yaptık. Aslında onlar yaptı, ben de pusette kestirdim biraz. Sonra Tuğçe ve Osman geldiler. Onlar gittikten sonra biz de yeniden dışarı çıktık ve Yaz'ı görmeye gittik. Yaz, babamın şirketten arkadaşı Gizem'in kızı. 1 ay önce dünyaya gelmiş. Henüz çok minik. Hey gidi günler heey, ben de öyleydim. Kimin omzuna başımı koysam mayışırdım.
Giderken babam kafasına koymuştu Yaz'ı bana istemeyi. Yaz'ın annesi benim okumamış olmam dışında bir sorun olmadığını söyledi. Okumadım ama çok şirinim. Hemen çapkın gülüşümle tavladım annesini. Ben onun elini öpüp kızını isteyecekken o benim elimi öptü :)
Yaz uykuculuk yaptı ve bana pek pas vermedi. Ama günlüğünde benim için hoş çocuk demiş. Heyyoooo :)

İşte güzel Defne Yaz... Hadi Yaz, bize gelin. Sana ellerini nasıl keşfedeceğini öğretebilirim. Elinin tadına bakmamışsındır sen daha, ne lezizdir bi bilsen. Daha sonra da çığlık atmayı öğretirim, çok eğlenceli.

Tuğçe ve Osman

Tuğçe Teyzem ve Osman Amcam geldiler. Dora'yı getirmemişler. Dora onların köpeği. Henüz tanışmadım ama çok merak ediyorum. Onunla oynamak için sabırsızlanıyorum ama önce biraz büyümem gerek. Annem çok güzel ve uslu bir köpek olduğunu söyledi. Bir de büyüyünce Osman Amcam bana aikido öğredecek. Kendisi aikido üstadıymış. Osman amcam sayesinde kendimi ezdirmicem, mazlumun yanında kötülerin karşısında olcam. Çekilin uleeeynnn!
Tuğçe Teyzem başta beni kucağına almaya çekinse de dayanamadı ve aldı.

Babam beni güldürmek için türlü şaklabanlıklar yaptı ama ciddiyetimi korudum. Babamın bu hallerine ben hariç herkes koptu.

Osman Amcam çok karizmatik. Ondan gözlerimi alamadım.

7 Kasım 2009 Cumartesi

güüüüç bende artıııık!


Ellerim bir anda büyüdü! Heey nasıl oldu bu iş? Bunları ağzıma nasıl sokucaaaam???

eller ve ayaklar

Annemin yine fotoğraf çılgınlığı tuttu. Şakşakşak çekip duruyor. Babamla ben maskara olduk. Tutturdu ellerimi ve ayaklarımı çekecekmiş. Güzel de çekiyor, itiraz edemiyorum. Elleri anladım da ayaklarımı neden çekiyor bilmiyorum. Eller bence çok ilginç şeyler. Sürekli kendi elimi ya da bana uzatılan elleri inceliyorum. Ellerimi keşfettiğim için çok mutluyum.



bezgin bekirler


babamla mayıştık kaldık

6 Kasım 2009 Cuma

annemin kuzusuyum


Bu fotoyla karizma marizma kalmadı ama napiim annemin kuzusu olmayı seviyorum.

1 Kasım 2009 Pazar

ŞiLe

Bizimkiler ne gezentiymiş yahu. Hiç evde oturmak istemiyorlar. Bugün de Şile'ye gittik. Hava berbattı ama yolculuk güzeldi. Ben yolda uyudum, Şile'de de uyur gibi yaptım. Bizimkiler bir teknede balık yediler. Ben üşümiim diye heryerimi sarıp sarmaladılar. Ana kucağının üzerini bile battaniyeyle örttüler. Hiçbiyeri göremeden geldim.


Teknede bir anne kedi ve iki yavrusu vardı. Yavrulardan biri benim gibi annesini emdi. Biz bütün yavrular birbirimize benziyoruz. Hepimiz annemizin kuzusuyuz ve oyun oynamayı seviyoruz :)